Ortak Yaşam Her Zaman Kazanır ... :))



Ortak Yaşam Her Zaman Kazanır

İnsan davranış ve duygularına dair yaklaşık 2000 yıllık bir deneyim, yaşanmışlık var önümüzde. Filozoflar insanın düşünce dünyasındaki içerik ve değişimi, mutlak bilgiyi bizlere miras bıraktı. İnsan yüzyıllar geçtikçe hayatta kalma iç güdüsünü devam ettiren bir canlı olmaktan öteye geçip sosyal bir canlı oldu. İletişim kurdu, arkadaşlık yaptı, aile kurdu, ebeveyn oldu, öğretmen oldu, yönetici oldu, lider oldu vb.
Şimdilerde duygusal zekaya sahip bir tür oldu insanlık. İnsan duygusal zekasını - az veya çok- ailesinde kazandı ve hayat tecrübesiyle onu işledi. Anne ve babayla erken yaşlarda kurulan sağlıklı veya sağlıksız ilişkiler, gelecekte çocuğun ilişkilerdeki kaderini belirledi. Güven temelli  sağlıklı ilişkiler veya korku temelli bağımlı ilişkiler. Aileler çocuklarının kaderini belirliyor. Onaylanma ihtiyacını temel alan ve bütün kozlarını bunun üzerine kuran bir sistem- ekonomi var, korku vererek yöneten, disipline eden, sonu olmayan bir tüketimi dayatan  ve beğenilme arzusu üzerine kurulan büyük bir pazar ... Korkunun iktidarı 3 sn. , sevginin iktidarı sürdürülebilir ve yenilenebilir. Nihayet bu gerçek de 2000 yıl sonra fark edildi. İnsanla etkileşime geçebilen, bağ kuran, onda güven uyandıran, inanç inşa eden, duygu ve değer temelli bir iletişim modeline geçildi. Bu kaçınılmaz bir ihtiyaçtı çünkü X kuşağı tahtını Y kuşağına bırakıyor. X kuşağı korku temelli yönetilen bir kuşaktı, Y kuşağı çözüm odaklı bir kuşak . Zaman hamlesini yaptı ve insan içgüdü temelli bir dönemden, bilgi ve duygu temelli bir döneme geçti.
Ortak yaşam her zaman kazanacak, çünkü insanın insana olan ihtiyacı, insanın paylaşmaya olan ihtiyacı, kendisiyle-çevresiyle ve evrenle olan iletişim ihtiyacı engellenemez. Teknolojinin insanın sosyal hayatı üzerindeki büyük yeri, bir tesadüf olamaz. Birileri bu ihtiyacı insanlık için hissetti ve insanın ihtiyaç duyacağı tüm bilgileri cep telefonuna kadar internet aracılığıyla indirgedi. Dünya küçücük bir köy. Bize düşen kendimizi bir an önce keşfetmek ve bu dünyadaki yerimizi- vizyonumuzu belirleyerek, kendimiz olmanın dayanılmaz hafifliği içinde hayatlarımıza değer katmak ...